Ekşi sözlüğü 2010'lu yılların başlarında girdiği çıkmazdan kurtaran girişim.
Bu bir reklam ya da nispet entrysi tabii ki değil amk.
Ekşi şeyler üzerinden birtakım şeyler sıçacağım buraya.
Bu başlıkta bu oluşum için saçma sapan şeyler yazmışlar. Güldüm baya. Ben açıkçası son yıllarda
ekşi sözlük markasının iyi yönetildiğini düşünüyorum. Zaman içinde ciddi kaoslar ve saçma sapan hamleler de yaptılar elbette ama günün sonunda bu işi kanzuk ve ekibinin gayet profesyonel yönettiğini düşünüyorum.
Bence ssg'nin alıp başını gitmesinin altında yatan sebeplerden bir tanesi de bu profesyonelleşme sürecinin zorunlu olması ve "hiç uğraşamam valla" diye düşünmesi.
Sözlük "ekşi şeyler" ve benzeri diğer girişimlerle sözlük içeriğini filtreleme işini bu kadar iyi yapamasaydı bugün hala ciddi bir marka olması imkansızdı.
Ya
inci sözlük'ten hallice bir kaos yuvası olurdu -ki şimdi bile kendi iç gündemi buna yakındır- ya da 100-200 yazarın kendi arasında geyik çevirdiği sanal bir kahvehaneye dönüşürdü.
20 yıl boyunca kesintisiz yazarlık yapanlar, bu sözlükte başlayıp sosyal medyada kendi markasını yaratanlar, hala deli gibi yeni yazar akını, hala ünlü ünsüz birçok insanın "ne demişler acaba" diye bu sözlüğü kullanmasını, göreceli de olsa gündem belirleyebilme potansiyelinin var olmasını sağlayan şey ekşi sözlük yönetiminin bu işi gerçekten kotarabilmesiyle açıklanır.
Ekşi sözlük bir platform sadece. İnsanlara bu platformu kullanma imkanı tanıdığı için onların sırtından geçinmiş olmuyor. 2020 yılında bu gerçeği hepimiz öğrenmişizdir bence.
Ekşi şeyler ise ekşi sözlüğün içerisindeki kaotik havanın olumsuz etkilerini tolere eden bir filtre. O yüzden gayet kıymetli buluyorum. Eğer filtre işini gerçekten iyi beceriyorlarsa yani ekşi sözlük içerisinde okunmaya değer doğru içerikleri çekip çıkartabiliyorlarsa eğer, burada sözlük okuyucusunu binlerce entry arasında kaybolma zahmetinden kurtarıyor demektir. Burada en fazla bu seçim işinde beceriksiz oldukları eleştirisi yapılabilir ki bu da gayet subjektif bir şey. Ama girişim son derece akılcı bir girişim.
Ekşi şeyler sitesine girebilmek için kullanıcılardan ücretli abonelik falan isteseler şaşırmam. Çünkü sözlüğün kendi içinde binlerce boktan içerik arasında kaybolmak yerine işe yarar bir şeyleri birileri benim yerime tarayıp bulup çıkarıyor bu şekilde.
Ekşi sözlük yönetimini başarılı kılan şey bence neyi hedeflediklerini ve bu hedefi neyin engellediklerini iyi biliyor olmaları. Adamlar gayet açık yüreklilikle binlerce boktan yazarın olduğunu ve tıraş bir gündeme sürükleyen ezici bir kalabalığın olduğunu biliyor.
Bunu engellemek için de mümkün olan birçok opsiyonu kullanıyorlar. Ekşi şeyler buna iyi bir örnek. Pena bu profesyonelleşme sürecinin başka bir yüzünü gösteren fena sayılmayacak bir girişim, ünlülerle yapılan soru cevaplar ekşi sözlük markasını dinamik tutan başka bir girişim.
Son olarak da bugün butonu için yazarlara kanal seçme imkanı tanınması da bu işin neredeyse zirvesi.
Bu eklentiyle beraber birbirlerine sinkaflı küfürler savuran ilkokul çocuklarının futbol başlıklarını görmüyorum mesela ben.
Ekşi sözlük yönetimi böyle kontrolsüz bir mecranın kontrolsüz enerjisini, içerisindeki yazarların motivasyonlarını düşürmeden, aksine artırarak doğru yere kanalize etmekle uğraşıyor yıllardır. Bence bu işte fena değiller. Aksi halde 20 yıldır hala bu kadar dinamik kalamazlardı.
İnci sözlük ya da türevi diğer oluşumlardan görüyoruz benzer durumları. Bu kadar yoğun etkileşime rağmen hala fena sayılmayacak bir ritme sahipler.
Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak belki. Ekşi sözlüğü çok uzun yıllardır takip edenler muhakkak şu anki niteliğinden de geldiği yerden de pek tat alamıyorlardır. Yönetim de alamıyor elbette ki ekşi şeyler gibi alternatif girişimlerle memnuniyetsizliklerine çareler arıyorlar.
Ben bile çok fazla vakit geçiremiyorum orada. Ama bu kadar büyümüş olmalarına rağmen ve internetin dili ve işlevi 20 yılda bunca değişmişken hala ekşi sözlük marka değerini koruyor ve geliştiriyor.
Geçmişin ekmeğini yediklerini sanmıyorum.
Adamlar bu markayı iyi yönettiler. Kabul edelim.
Bir şeyi iyi yönetmek her zaman adil olmak anlamına gelmiyor. Bir markanın menfaati adına doğru kararları alabilmek her zaman kolay değildir, her zaman sarih bir şekilde gözükmez.
2013 yılında, yani inci sözlük kültürünün sosyal medyayı domine ettiği yıllarda ekşi sözlüğün son derece haksız bir hamlesinden bahsedeyim son olarak. Adamlar durduk yere 8 martta 8bin kadın çaylak yazarı yazar yaptılar. O zamanlar bu olaya anlık olarak şahit olmadım. Sınava hazırlanıyordum!
Ama bugünden baktığım zaman son derece saçma sapan, adaletten uzak bir hamlenin ne kadar makul bir hamle olduğunu görebiliyorum.
Çünkü kabul edelim ki kadın popülasyonu bu tür alanlarda her zaman daha az oluyor. Vikipedi'yi ziyaret edenlerin cinsiyet dağılımı da kesin erkekler üstünlüğünedir böyle bir realite var.
Eee peki erkek bir çaylağın ne suçu var bu durumda? Aslında erkek yoğunluklu bir sitede erkek olması dışında hiçbir suçu yok. Haksız bir hamle bu.
Ama her şeye rağmen markanın menfaatine bir hamle aynı zamanda. Marka değerini korumak adına doğru yönetim böyle bir şey.
Ekşi sözlük bugün hala taşak kokmuyorsa, cinsiyetler arası makas afaki düzeyde açılmıyorsa bunun gibi irili ufaklı hamlelerle alakalıdır. Bu tür platformlarda denge önemlidir.
Trollere müdahalenin az olmasının sebebi de dengenin zaten sitede troller aleyhine olmasından kaynaklıdır.
Ekşi sözlüğün çözmeyi beceremediği en büyük sıkıntısı içerisinde örgütlenmiş ideolojik, siyasi hatta dini bir kesimin kemikleşmiş olması ve sözlüğün hakim eğilimini algı yaparak belirlemeyi başarmasıdır.
Ekşi sözlüğün fazla yoğun ve kaotik olmasının dışındaki tek problemi bence bu. Bu da çözülebilecek bir şey değil. Oranın da yıllardır biriken bir kültürü var neticede.
Buna rağmen çok fazla sayıda hakim görüşün dışında kalan yazara sahipler. Bir kısmını bizzat takip ediyorum zaten. Aralarında ekşi şeylerin gediklisi yazarlar da var. Ekşi şeyler ekşi sözlük kadar ideolojik bir oluşum değil. Yönetim bu konuda nispeten daha hassas.
Bunları niye yazdım buraya?
Asosyal sözlük kendi içinde madem yeni bir döneme girdi. Bu işin profesyonel ve birinci lig oyuncularından kendilerine pay çıkarsınlar.
Bok atmak, doğru bile olsa her şart ve koşulda her zaman en kolay olanıdır çünkü.